 |
 |
|
Madem Endüstriyeliz!Madem Endüstriyeliz! (1)/ A.Dikmen (Yeniçağ-24.12.2006) Futbola gönül vermiş taraftar ahalisinin çok büyük bir kısmı futbolun endüstrileşmesine karşıdır. Aslında istekleri çok masumane ve futbolun ruhuna uygundur. Örneğin; Formalarda reklam ve formanın sırtında futbolcu ismi görmek istemezler. Özellikle klasik formanın çeşitli dizayn abukluklarına kurban edilmesine de çok kızarlar… Çünkü formayı kutsal sayarlar. ultrAslan manifestosunda da benzer maddeler yer almaktadır. Galatasaray’ın klasik parçalı forması ultrAslanlar için çok özel bir anlam ifade etmektedir. Dikkat edilirse her maçta Kapalı Tribün’de parçalı formaya dair bir pankart görülebilir. Kısacası taraftarlar bu estetik ama aynı zamanda sert sporun yaşayabilmesi için bazı değerlere dikkat edilmesi gereğini sık sık vurgularlar. Ancak buna yönetici ve sponsor kesiminin pek itibar ettiği söylenemez. Aslında bu itibar etmeme huyu kısa vadede habis olacaktır. Zira futbolun ruhu kayboldukça taraftarlar statlardan yavaş yavaş çekilecektir. Belki –birilerinin arzu ettiği- çekirdek çitleyen bir seyirci kitlesi kısmen de olsa tribünleri dolduracaktır ama onların sadakati hiç bir zaman uzun ömürlü olmayacaktır. Çünkü onlar bile statlara gidiyorlarsa, maçın yanı sıra, taraftarların görsel şovlarını izlemek için de gidiyorlar… Statta şamata, gırgır, gerginlik, taşkınlık vs. olmasa o statların tatsız, tuzsuz bir çorbadan ne farkı kalır? Bunları bir kenara koyduktan sonra hayatın gerçeklerine de bir bakalım… Para… Hayatın olmazsa olmaz bir parçası… Para olmazsa kulüpler yaşayamaz. Bunu hiç birimiz istemeyiz. Zaten o yüzden de kulüplerin endüstriyelleşmesi makul ölçüler içerisinde kabul görüyor. Elbetteki reklam alınacak, elbetteki sponsor kullanılacak. Ancak hiç olmazsa forma üzerinde abartılı işler yapılmazsa, bu bile tribündekilere duyulacak saygıdır ve karşılığını görecektir. Abartısız söylüyorum, örneğin GS Store’larda satışa sunulan klasik Galatasaray formasının önünde herhangi bir reklam olmasın en az üç misli fazla satar o forma. Devamı var Bu yazı ile ilgili yorumları okumak için lütfen TIKLAYINIZ. 24 Aralık 2006 Pazar
|
|
